Varis sık rastlanan bir hastalık olup özellikle bayanlarda en çok görülen damar rahatsızlığı sayılmaktadır: kadınların yaklaşık %60-80’inde ve erkeklerin %15-20’inde değişik derecelerde ve şiddetlerde ortaya çıkmakla birlikte, hayati bir tehlike taşımadığı kanısıyla varis birçok hasta ve doktor tarafından gereken biçimde önemsenmemekte ve çoğu zaman yanlış yaklaşım ve tedaviler ile hastaların durumu daha da ağırlaştırılmaktadır.
En basit örneğini vermek gerekirse, genellikle ciltlerinin altında kılcal damar belirmesi nedeniyle kozmetikçilere veya uzman olmayan kişilere başvuran kadınlara lazer, radyofrekans, skleroterapi ya da köpük tedavisi gibi tedavi yöntemleri önerilir veya uygulanır. Bu doğru bir yaklaşım değildir, çünkü söz konusu kılcal damarların altında yatan olası diğer damarsal patolojiler, bu olgularda araştırılmamıştır. Daha da vahim olan, gerçek varisleriyle tedavi merkezlerine giden bütün hastaların, varis nedeni ne olursa olsun, aynı cerrahi tedavi yöntemine maruz kalmalarıdır.
25 yıllık radyolojik tecrübeme dayanarak cüretle bunu söyleyebilirim ki, hiçbir hastanın varislerinin nedeninin, bir başka hastanınkine tıpatıp benzediğine tanık olmadım. Her hasta ayrı bir vaka olup Renkli Doppler ultrason’dan edinilen amaç da bu farklı farklı durumların sebebini ortaya çıkartmaktır. Bunu yapabilmek için radyolog hekimin oldukça detaylı anatomik, biyofizik, klinik ve radyolojik bilgi ve deneyimine ihtiyacı vardır.
Renkli Doppler Ultrason’dan edinilen amaç sırf varisleri göstermek değil; bacakların her bölgesinde oluşmuş varislerin kaynağını bulmak ve cerrah doktorların dikkatini söz konusu sebep kaynaklara çekmektir.
Birçok hastadan, varislerinden daha önce ameliyat olduğu, buna karşın birkaç yıl sonra varislerinin tekrarladığını sık sık duymuşumdur; bunun en önemli nedeni, daha önce yapılan cerrahi tedavisinin nedene yönelik yapılmamış olmasıdır. Radyolog, bir varis hastasını kasıklarından ayak bileklerine kadar hem yatar pozisyonda, hem de hasta ayaktayken incelemelidir. Ayakta bakılmayan bir varis hastasının tetkikinden istenen sonuç alınmamaktadır. Bu yüzden bir varis Doppler tetkikine yaklaşık 30-40 dakika ayırmak gerekir, ayrıca bazan duruma göre hastanın batın bölgesini de incelemek gerekebilir.
Varisin oluşmasında çoğunlukla bir genetik- ailevi faktör söz konusudur. Bilinenin tersine kilo, çok ayakta durmak ve beslenme tarzı, varis nedeni değildir, ama saydığım bütün bu faktörler tetikleyici rol oynayabilir. Sigaranın ve alkolün, aile yatkınlığı olan kişiler üzerinde tetikleyici etkisi vardır.
Radyolog, hastaya verdiği raporda, hastanın bacaklarında saptadığı bütün varislerin çizimini ve kaynaklarını belirtmek durumundadır. 25 yıldır bu işi yapan bir radyolog olarak, tetkik sırasında hastalarımla yakın iletişim kurar, cihazın monitöründen varislerini, şiddet ve derecesini, ayrıca varislerin kaynaklarını paylaşmaya özen gösteririm. üstelik hastalarımla hangi varisin cerrahi tedavisi, hangisinin daha yüzeysel yöntemler veya özel çorap gerektirdiği bilgisini paylaşırım, böylece, hastalarımı bilinçlendirdikten sonra, uzman olmayan çevreler tarafından yanlış ameliyatlara maruz kalmamalarını umut ediyorum.
Varis nedenleri:
1- Yukarıda da belirttiğimiz gibi varisi oluşturan en önemli neden genetik- ailevi yatkınlıktır, ve bu, kadınlarda erkeklere göre daha sık rastlanır. Hastalara sorulduğunda genellikle aile içinde varis sorunu olan bireyler ortaya çıkar.
2-Varisin biyofiziğinde kan akımının yavaşlaması en önemli faktördür, bu nedenle uzun süre yatalak hastalarda, uzun transatlantik yolculuk yapan kişilerde, kan pıhtılaşmasını uyaran bazı kan hastalıkları ve karın içi basıncını artıran gebelik ve batın içi tümoral hadiselerde ya da karın içi toplar damarları saran büyümüş lenf bezeleri, ayrıca abseler veya karın zarı iltihapları ikincil etiyolojik nedenler arasında sayılabilir.
Bu nedenle, hasta muayenesi sırasında radyolog bir yandan radyolojik incelemesini sürdürürken, diğer yandan, saydığımız hususlara dayanarak hastanın anamnezini almak durumundadır ve böylece gerektiği duruma göre karın bölgesi sonografik tetkikine de başlaması gerekir. Hastada bir tromboz ( kan pıhtılaşması) mevcut ise, ve batın da normal görünüyorsa, hastadan bir kan tahlili yaptırmasını istemelidir.
Ayrıca bazı durumlarda hastanın şikayetleri müphem olup en çok duyduğu rahatsızlığı, bacak şişmesi olabilir. Bu durumlarda vasküler sistem dışında, özellikle krural bölgelerde bacakların şişmesine yol açan lenfödem, lipoödem ve enfeksyon gibi patolojiler aranmalıdır.
Varis Nasıl oluşur?
Varisin etiyolojik nedeni ne olursa olsun, variatif toplar damarlar, venöz anjiomlar-malformasyon ve Klippel-Trenaunay gibi konjenital hastalıklar bir yana bırakılarak, toplar damarlardaki kan akımındaki biyofizik üç şekilde bozulabilir: ya kapakçık hastalığı gibi derin toplar damarlarda akımı engelleyen bir durum vardır, ya yüzeysel toplar damarlar sisteminde bir patoloji mevcuttur, ya da bu iki sistem arasında köprüleşme görevini üstlenen perforan venler dediğimiz ince damarlarda bir sorun vardır. Tanımladığımız bu sorunların her biri tek başına görülebildiği gibi, çoğunlukla hastalar doktora geç başvurdukları için Doppler tetkiki sırasında bu üç bozukluğun her üçü veya ikisi de saptanabilir. Bu durumda radyologun görevi bu üç durumdan hangisinin varis patofizyolojisinin başlıca nedeni olduğunu keşfetmektir. Vakaların çoğunun oldukça komplike olması nedeniyle varisi başlatan noktayı bulmak ve damar cerrahının ilgisini o noktaya çekmek cerrahi tedavinin yöntemini belirlemektedir. Ameliyat sonrası tekrarlanan varislerin çoğu, yapılan ilk ameliyatın gerçek etiyolojik faktöre yönelik uygulanmamış olmasıdır.
Varisin komplikasyonları nelerdir?
Her şeyden önce, varis damarlarının, gerçek toplar damarlar gibi bir yapıya sahip olmadıkları için, yani cidarlarında kas lifleri bulunmadığı için, kanı kalbe doğru pompalamaktan aciz olurlar ve vücutta dolaşması gereken kanın, kendi oluşturdukları damar boşluklarında göllenmesine yol açarlar. Bu durum zaman içinde artarak hastada yorgunluk, kas krampları, kas sertliği, ve daha ileri vakalarda kaşıntı, cilt bozuklukları, pigmentasyon ve nihayet cilt ülserleri ve tromboza yol açabilir. Her toplar damar trombozu acil bir klinik tablo sayılır, çünkü olası bir pıhtı kopması durumunda hayati tehlike oluşturabilen akciğer embolisi ile sonuçlanabilir.
Varisi tedavisi nelerdir?
- Varis çorapları ve Daflon- Varis çorapları nedene yönelik bir tedavi yöntemi olmamakla birlikte, var olan varislerin ya da venöz yetersizliğin ilerlemesini önlemek için en sık uygulanan tedavi biçimidir. Bunun faydası, hastayı ameliyata hazırlayıncaya kadar geçen süre içinde varisin ilerlemesinden ve oluşabilen komplikasyonlarından korumaktır.
Daflon tb ise venotonik bir ilaç olduğu için toplar damarların cidarında bulunan kas liflerinin kasılmasını kolaylaştırarak hafif derecedeki venöz yetersizliklerinde belli bir düzeyde rahatlık sağlamaktadır. - Lazer, radyofrekans, skleroterapi ve köpük tedavisi: çok kolay uygulamalar olması nedeniyle ülkemizde birçok tıp merkezi veya kozmetik merkez tarafından yüzeyel varisler veya belirginleşen kılcal damarlara yapılmaktadır. Oysa bu uygulamalar çoğunlukla varislerin nedenine yönelik olmadığı için, ya nükslere ya da önemli komplikasyonlara yol açmaktadır. Söz konusu yüzeyel tedavi yöntemleri ancak ve ancak izole olan kılcal damarların belirginleşmelerine ya da doğum sonrası ortaya çıkan izole femoral bölge varislerine uygulanmalıdır, bunu öğrenmenin tek yolu da hastaya yapılan Renkli Doppler US tetkikinden geçer. Radyolog raporunda o varislerin izole olduklarını belirttiyse, yukarıda adı geçen tedavi yöntemlerine uzman cerrahlar tarafından geçilebilir.
- Cerrahi ve modifiye cerrahi yöntemleri:
Söz konusu cerrahi metodlar bütünüyle Doppler analizine göre ve varisin ana nedenine yönelik yapılmaktadır. Doğru bir Doppler incelemesine dayanarak, deneyimli cerrahlar tarafından yapılan doğru bir ameliyat, yüz güldürücü sonuçlar doğurmakta olup varis oluşumunun tekrarlama olasılığını en aza indirgemektedir.
Dr. Hamid Farazande